Teknoloji hayatımız kolaylaştırmak için sürekli ilerlemeye devam ederken, bizler biliyoruz ki teknoloji yarışında bitiş çizgisi yoktur. İcat ettiğimiz her yeni teknoloji, başka yeni teknolojileri icat etmemize yarayan bir araç haline gelmekte ve büyüyerek devam etmektedir. Aristoteles’in söylediği gibi “Bilim, gerçeğe giden yolları aydınlatan ışıktır”. Bilim ve onun ürünü olan teknolojiyi üretmeyen toplumlar, bağımsızlıklarını, dolayısıyla mutluluklarını yitirirler.
İnsanlık tarihinde ateşin ve kağıdın keşfi, ampülün ve matbaa makinesinin icadı ile başlayan teknoloji, önemli bir iletişim aracı olan telefonların ceplerimize girecek boyutlara erişmesi ile önüne geçilmez bir hıza ulaştı. Sağlık alanında da gelişen teknoloji ile diagnostik tıp, cerrahi bilimler ve hasta takip sistemleri gibi birçok alanda büyük gelişmeler kaydedildi. Rehabilitasyon alanında çalışan profesyoneller de bireylerin potansiyellerini optimal düzeyde kullanmasına yardım etmek, objektif değerlendirme yöntemlerini kullanmak, fonksiyonu ve hareketi geliştirmek, bağımsızlığı arttırmak ve hastalarının yaşam kalitelerini en üst düzeye ulaştırmak için teknolojiye ihtiyaç duymaktadır.
Kitabın editörleri olarak, akademik çalışmalarımızın yanı sıra uzun yıllar rehabilitasyonun farklı alanlarındaki hastalarla klinik tecrübelerimiz oldu. Teknolojik rehabilitasyona ait ilk çalışmamıza 2007 yılında Nintendo Wii cihazını özel gereksinimli çocuklarda kullanarak başladık Nintendo Wii ilk planda basit bir oyun konsolu gibi görünse de çocuklarımız için en önemli motivasyon kaynağı olduğunu gördük. Türkiye’de ilk defa Serebral Palsi tanılı çocuklarda video temelli sanal gerçeklik sistemi ile yapılan çalışmamızı yayınladık. Zamanla farklı hastalık gruplarında değerlendirme ve tedavi amacıyla değişik sistemler kullanarak çalışmalarımıza hız kazandırdık. Yaptığımız uygulamalara bir isim verme gereksiniminin doğması ile ‘Teknoterapi’ terimini kullanmaya başladık ve isim hakkını alarak bu kavramın yaygınlaşmasını sağladık. Bu alanda çalışmalar yapan mühendis grupları ile ortak projeler ve fikir alışverişleri ile hayal ettiğimiz yeni, kullanılabilir ve yerli ürünler ortaya çıkarmaya başladık. Bu heyecanlı ve güzel yolculukta öğrendiğimiz en önemli şey ilerleyen teknolojinin gerisinde kalmamamız ve hastalarımızın ihtiyaçlarını gözlemleyerek alanımızdaki eksiklere çözüm önerileri geliştirmemiz gerektiği oldu.
Çalışmalarımız sırasında gece gündüz demeden heyecanımızı bizimle paylaşan ve yoğun çalışma tempomuza eşlik eden ekipteki tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ülkemizin farklı şehirlerinde yer alan üniversitelerde projeler yapmış ve bilimsel çalışmalar üretmiş, deneyimli yazarların bölümleri ile öğrencilerimize ve alanda çalışan terapistlere temel bilgi verecek bu kitabı bilim dünyasına kazandırmaktan dolayı çok mutluyuz.
Kitabın hazırlanmasındaki çok değerli emekleri için tüm yazarlara ayrı ayrı şükranlarımızı sunuyoruz.
Bugünlere gelmemizde emeği olan ailelerimize, bilimin ışığında ilerlememizi sağlayan çok değerli hocalarımıza, çalışma azimleri ile bize örnek olan bilim insanlarına ve “Tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak” sözleri ile bizi her zaman üretmeye yönlendiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz saygıyla.
Tarakcı & Tarakcı
Ocak 2019, İstanbul
Yorum Ekle
Eposta adresiniz paylaşılmaz.