Değerli Okuyucularım,



Keyif alarak emek verdiğim akademisyenlik hayatı bana, ilkinin 2015 yılında yayımlandığı “Su İçi Rehabilitasyon” kitabının bu ikinci basımı ile yeniden huzurlarınıza çıkma fırsatı sundu. On yılı aşkın süre içerisinde aktif olarak çalıştığım akuaterapinin bendeki temelleri aslında çok daha öncesine, hidroterapi lisans dersi araştırma görevlisi olduğum yıllara dayanmaktadır. Mesleğime olan sevgim ve öğrenme merakım; akuaterapi konusunda önce yurt dışında bir kursa katılmama, konu üzerinde araştırmalar ve farklı alanlarda uygulamalar yapabilmeme ve ardından pek çok ders, seminer ve konferansta konuşmacı olmama vesile oldu.



Ülkemizde su içi egzersiz tekniklerine yönelik kaynak kitap yetersizliği dolayısıyla ilk baskısında terapatik akuatik egzersizlere kapsamlı yer verdiğim rehabilitasyonu bu baskıda balneoterapi, daldırma banyoları, duyu bütünleme ve diğer pek çok su içi uygulamaları ile genişlettim. Daha fazla fotoğrafla görsel zenginlik kattım. Kitapta öncelikle suyun temel yasaları ve vücut sistemlerine etkisini hatırlatarak başladım, ardından uygun rehabilitasyon havuzunun özelliklerine yer verdim ki havuz ortamının iyi planlanıp tasarlanması için havuzu kullanacak olan terapistlerin; mimar ve mühendisler ile işbirliği içerisinde çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Daha sonra su içi aktivite ve egzersizlerin önemini vurgulayarak özel teknikleri ayrı ayrı ele aldım; sıklıkla karşılaştığımız çeşitli problemlere özel hangi yöntemlerin, nasıl kullanılacağını anlattım. Akuaterapiyi klinikte karşılaşma olasılığımızın yüksek olduğu vaka örnekleri üzerinden ele aldım. Dünyada bu konuda derlenen literatür çalışmalarına yer verdim. Etik prensipler ve iletişim ile ilgili bir bölüm ekledim. Bu kapsamlı haliyle kitabın, lisans eğitimi ve mezuniyet sonrasında su içerisinde çalışan ilgili tüm sağlık bakım meslek elemanlarına bir kaynak teşkil etmesini amaçladım.



Yol almakta olduğum bu serüvende öncelikle akuaterapi sevdama ilk ışık tutan merhum Sn. Mete Bora’yı rahmetle anıyorum. Konu ile ilgili çoğu bilgimin kaynağı olan Sn. Johan Lambeck hocama saygılarımı sunuyorum. Akuaterapide  duyduğum heyecanıma kulak vererek, hem bir çok terapiste çalışma alanı hem de hasta ve danışanlara şifa ortamı oluşturan KKTC’deki ELA Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ailesi nezdinde, sevgili Deray Derim’e teşekkür ederim. Son olarak, bu kitabın sizlerle buluşmasında yadsınamayacak özveri ile çalışan Hipokrat Yayınevi’ne ve özellikle de iş aşkına tanık olduğum grafik tasarımcı Sn. Hüseyin Çağlıkasap’a şükranlarımla…



“Haydi... Sen şimdi su olduğunu düşün ve kendini su gibi hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı... Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini; girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Hayat ver... Vazgeçilmez ol!”



Mevlana’nın bu derin felsefesi ile çıktığım yolda huzurlarınıza sunduğum bu eserin suda ve su ile çalışmaya gönül verenlere ışık tutan bir kaynak olması dileğimle…



Doç. Dr. Hülya YÜCEL



8 Mart 2021, İstanbul